24 Ekim 2023 Salı

Doğduğum Gün🎂

 DOĞDUĞUM GÜN.

Neden Dünya ya geldim?  Neden Dünyadayım?  Amacım Ne?  Dünyaya Nereden geldim? 

62 yıl önce açılan dünya sahnemde ilk tanıştığım insan beni 8 ay karnında taşıdıktan sonra sahneye inmemi sağlayan annemdi. Daha sonra kısa beraberliğimizde çok seveceğim insan babam devreye girdi.  Zaman içerisinde bir kız ve bir erkek kardeş ile 5 kişilik bir aile olarak dünya yolumuza devam ederken ilk ayrılık 14 yaşımda gerçekleşti. Babam dünya sahnemden ayrıldı ve 4 kişi olarak devam etttiğim sahnemde çoğalma dönemine sıra geldi. Çekirdek ailemizde herkes kendi sahnelerini yaratmak üzere ayrıldı. Yaşanan aşk hikayeleri, ilk öpücük, aşk acıları ve mutlulukları sonunda Babür ile ilk evlilik ve bir kız çocuğu.. Birge'm dünya sahneme geldiğinde eksikler tamamlandı. Ve 2. ve en zor ayrılık 36 yaşımda geldi. Canımdan can koparcasına Birge'm 10 sene içinde dünya sahnemden ayrıldı. 4 yıl sonra Babürde sahneden ayrılınca hayat oyunumda yola tek başına devam etmek beni olgunlaştırdı. İstanbul'daki olgunluk dönemi sahnemde, çocukluk arkadaşım Engin sahneye geldi. 

62 yılda dünyada çok şey öğrendim. Zorluk ve mücadeleler sonunda gerçekleştirdiğim amaçlarım, bu yolda sağlam adımlarla yürümemi sağladı. Hayata bakış açımı değiştiren ayrılıkların ve acıların da en az mutluluklar kadar önemli olduğunu ve hayatın zıtlıklarla oynanan bir tiyatro olduğunu fark ettim. 

Ama dünya oyununda en önemlisinin SEVGİ olduğunu anladım, arayışlarım ve sorgulamalarım sırasında yazdığım bir yazıda 'Tanrı Sevgidir, Sevgi Tanrıdır' demiştim. Bu sözün anlamını gün geçtikçe daha çok anlıyorum. Dünya da olan her varlığa Sevgi ile yaklaşmak tüm sorunların çözümü. İnsanoğlunun bunu en kısa zamanda anlaması en büyük dileğim. 

Benim dünya sahnemde her ne şekilde olursa olsun, acı-tatlı yaşadıklarım ile bana öğretmenlik yapan, yanımda yürüyen, sahnemden ayrılan her varlığa sonsuz teşekkürler.. Sizler olmasaydınız ben olmazdım. 

Sevgi, Sevgi, Sevgi.. Hep Sevgi ile Kalın.. Hayat yolumuza Sevgi ile Devam Edelim..

Beril Ötügen Savun

24. Ekim 2023


15 Mayıs 2023 Pazartesi

Felsefi Zombi Kelimesini Duydunuz mu?

Sevgili dostlarım, tarihi bir seçim yaşadık. 20 yılı aşkın bir süredir ülkeyi yönetenlerin değişmesini  istemeyen,  yeniliklere açık olmayan, dayatılan herşeyi sorgusuz sualsiz kabul eden ve şiddeti, saldırganlığı, tacizleri hoş sayan halkın bir bölümü devam dedi. Bazı insanların yapılanları görüp tepki vermesi ve bazılarının ise bunu hoş karşılaması beni hep düşündürmüştür.

- Neden göremiyorlar? Nasıl bu kadar duyarsız kalabiliyorlar, kabulleniyorlar diye kafamın içinde sorular dönüp durur.

Bu soruların cevabını o kadar çok sordum ki, sonunda karşıma çıkan bir kitap cevabı bulmama yardımcı oldu. Bu kitap 2000 yılında yayınlanan Yazar Robert J. Sawyer’in “Kuantum Gecesi” kitabı idi. Sawyer’ın tüm kitaplarını okudum.. İnsanlar, Melezler, www.(başlangıç, takip, mucize) serisi.. Hepsi birbirinden ilginç idi. Ama bu son kitabı benim için toplumu anlamamda aydınlatıcı oldu.

Kitabın konusu; deneysel bir psikolog olan James, toplumun içinde var olan ama fark edilmeyen psikopatları saptayacak yeni ve kusursuz bir yöntem geliştirmiştir. Kız arkadaşı Kayla ise insan bilincinin doğası konusunda şaşırtıcı bir buluş yapmış bir kuantum fizikçisidir. Dünya gittikçe büyüyen bir şiddet ve nefret dalgasının etkisi altındayken psikolog ile fizikçi dünya tümden karanlığa gömülmeden önce olanaksızı- insan doğasını değiştirmek - gerçekleştirmek için zamana karşı bir yarışa girerler. 

Kitapta ilginç bir araştırmadan bahsediyor. Burayı çok iyi anlamanızı isterim.. Q1, Q2 v e Q3.. Bunlar nedir diye soracaksınız. Kuantum fiziğine göre gruplanan insan toplulukları diyebiliriz anlayabileceğimiz bir dilde.. Bu gruplardan her biri de orantısal olarak diğerinden daha küçük.. 4’e 2’ye 1 gibi bir oranda görülüyorlar. Yani her gruba mensup bireyler, bir öncekinin yarısı kadar sık görülüyor. Yapılan deneylerde, yuvarlak olarak söylemek gerekirse, deneklerin %60’ında bir, %30’unda iki ve %15 inde üç elektron üstdüşüm konumunda.. Bu oranların tüm dünya nüfusunun yaklaşık 7 milyar olduğunu düşünürsek, 1. de 4 milyar, 2. de 2 milyar ve 3. de 1 milyar insan var demektir.

Q1 ler için şöyle bir benzetme yapıyor Sawyer, ışıkların yandığı ama içinde kimsenin olmadığı bir eve benzetilebilecek, kelimenin tam anlamıyla düşüncesiz insanlarla dolu bir dünyanın var olabilmesi mantıksal olarak tutarlı bir önermedir, yani herhangi bir içsel çelişki taşımaz. Bu tür varlıklara felsefi zombiler ya da felsefe zombileri diyoruz. Bunların yaptıkları sadece düşünen biri gibi davranmaktan ibarettir. İçlerinde hayat yoktur, ruminasyon alışkanlıkları, iç sesleri ve empatileri yoktur Birleşik Devletlerde ‘psilosopher’s zombie’ kelimesi ile anılan bu gruba kısaca p-zed diyelim. P-zed’leri körü körüne itaat eden tipler, otorite takipçileri diye açıklamış. P-zed’ler lider değildir, takipçidirler, taklitçidirler.  Kendi iradeleriyle hareket etmezler.  Bir p-zed sırf kendisine böyle emir verildi diye bir başkasına elektrik şoku verecektir zira içlerinde bunu yapmaması gerektiğini söyleyecek bir iç ses yoktur.  Q1’lerin insan ırkındaki oranı %60 bu da yaklaşık 4 milyar insan demek.

Q2 lerin ise psikopat olduklarını, bunların iç sesleri ve iç hayatları olduğunu ama hiçbir empati yeteneği sergilemediklerini ve sadece kendilerini düşündüklerini anlatıyor. Sokaktaki adama her yer psikopatlarla dolu desen, apışıp kalır çünkü psikopat denildiğinde aklına gözü dönmüş katiller gelir.  Binlerce farklı psikopat türü olabileceğinden bahsediyor. Psikopatlar geçmişte yaşadıkları üzerine düşünüp öz-eleştiri yapmazlar ve kişisel bunalımlara girmezler. Bir psikopatın gerçekten intihar edecek kadar bunalım yaşadığı görülmüş bir şey değildir. Bir psikopat için birini köprüden itmek çok kolay bir seçimdir çünkü bu tür bir şey psikopatların umurunda bile olmaz. Q2’lerin insan ırkındaki oranı ise %30 bu da yaklaşık 2 milyar insan demek.

Q1’ler p-zed (felsefi zombi) Q2’ler psikopatsa Q3’ler neye denk geliyor? Kendi eylemleri üzerinde düşünen, yaptıklarının doğru olup olmadığını değerlendiren tam bilince sahip insanlar..diğer bir deyişle -vicdan sahibi insanlar. Bilinç ve vicdan bir arada. Bu gruba da C-W-C - Consciousness with Conscience (Bilinç ve Vicdan Bir Arada). Kısaca quick diyelim. Q3’lerin insan ırkındaki oranı ise sadece %15 bu da yaklaşık 1 milyar insan demek.

Şimdi gelelim bu grupların davranışlarına, Q1 insanlar temel olarak taklitçidirler. Kendi düşüncelerini geliştirmek yerine başkalarının yaptıklarını yaparlar. Yani düşünmeden herşeyi taklit ederler. Taklit ettikleri kişi psikopatsa kendileri de psikopat gibi davranmaya başlarlar. Örnek olarak da Nazi Almanya’da olanları veriyor Sawyer. Sokaktaki Alman kötü bir insan değildi. Ama herkes gibi onlarda taklit konusunda çok başarılıydılar. Hitler, Himmler, Goebbels ve Goering gibi adamlar vardı ve bu psikopatlar o toplumun rol modelleri haline gelmişlerdi. Alman halkı bunların tutum, davranış ve düşüncelerini taklit etti ve benimsedi. Nuremberg Mitinglerini düşünün.. Herkes tek vücut gibi.

Evet, şimdi dünyayı yöneten liderleri, büyük işadamlarını düşünün. Q2’lerin çoğunlukta olduğu ortada.. Q3’lerin yöneteceği bir dünya da Q1’lerin Q3’leri taklit edeceği düşünüldüğünde p-zedlerin bilinçli ve vicdanlı insanlara dönüşeceği dolayısıyla insancıl bir dünya olacağı düşünülebilir.

Kuantum Gecesi kitabından çıkardığım kısa bir özeti sizlere ilettim. Umarım okur ve üzerinde düşünürsünüz. Etrafımızdaki yöneticilerin, ailemizin, arkadaş ve dostlarımızın içinde Q1, Q2 ve Q3 leri görebilirsiniz. Ben bu kitabı okuduktan sonra etrafımdakileri daha çok inceliyorum.

Teşekkürlerimle..

Beril Ötügen Savun
15.05.2023