24 Ekim 2021 Pazar

 

Vücudun senden izin almaksızın yaşlanır, Ruhun ise sen izin vermedikçe yaşlanmaz! 

Kızılderili atasözü


59 yıl - 720 ay - 3,130 hafta -21.915 gün -525.955 saat - 31.557,293 dakika -1,893,437,588 saniye... 

Evet dünya gezegeninde deneyimlediğim rakamlar bunlar, 6 saat sonra 60 yılımı deneyimliyor olacağım. Ben ruhumun yaşlanmadığına, dünyayı deneyimlediğine inanıyorum. Hangi boyuttan ve nereden geldiğimi bilemediğim gibi, hangi boyuta ve nereye gideceğimi de bilemiyorum. Ancak dünyadaki deneyimlerimin gideceğim boyuta hazırlık olduğunu düşünüyorum. Dünyadaki 60. yılımda ruhumun yaşadıklarım ile olgunlaştığını görüyorum. 

Bu 60 yılda sevgi- nefret, mutluluk-mutsuzluk, acı-tatlı, doğum-ölüm birçok zıt kavramları deneyimledim. Mutlulukların ve acıların en büyüğünü yaşadım. Dünyaya getirdiğim varlığın benden önce dünyayı terk edişini yaşadım ve yaşıyorum. 

İlk 20 yılımda okumak, öncelikle dünya yaşamı için kendimi geliştirmek, meslek sahibi olmak, evlenmek, çocuk sahibi olmak gibi deneyimlerle geçti. 

Sonraki 20 yılımda maddi değerler ön plandaydı, iş sahibi olmak, para kazanmak, tatiller, seyahatleri deneyimledim.

Son 20 yılımda ise 36 yaşımda sonsuzluğa yolcu ettiğim biricik kızımın deneyimi ile yaşadığım şok bilincimi açtı. Bilgi Kitabı'nda 'bazı bilinçler şokla açılır' yazar. Daha önceleri sadece dünya için yaşadığımı fark ettim. Hayata geliş amacımın doğmak, büyümek, sevişmek, yemek, içmek ve gezmekten ibaret olmadığını anladım ve bunun üzerine düşünmeye, okumaya ve araştırmaya başladım. Kapalı olan bilincim aralanmaya başladı. Yaralanan ruhumu ve bedenimi iyileştirmek için meditasyon, yoga, reiki, düşünce gücü, rüyalar, olumlamalar, hayal kurma ve bunun gibi birçok felsefeyi okudum ve deneyimledim. Beni en çok etkileyen ise Mevlana oldu. Başucu kitaplarım arasında Mesnevi ilk sırada.. Özellikle ruhumun dünya imtihanlarından daraldığını hissettiğim günlerde bir sayfa açtığımda o gün için beni rahatlatacak bir cümle ya da hikaye buluyorum. 

Önümüzdeki 20 yılın nasıl geçeceğini bugün deneyimlediklerime göre şekilleneceğini bilerek yaşıyorum. Beni mutsuz eden, huzursuzluk yaratan insan ve olaylardan uzaklaşmayı ve beni rahatlatan, ruhuma iyi gelen insanlar ve olayları seçiyorum. 1996 dan bu yana televizyon seyretmiyorum, gazete okumuyorum. Tabii bu dünyadan bihaber olduğum anlamına gelmesin, tam tersi dünyanın gidişini değiştirmenin olumsuzluklara takılmamak, onları izlememek ve sürekli haklarında konuşmamaktan geçtiğine inanıyorum. 

Ben bir dünya vatandaşıyım ve dünya için tüm adalet, barış, mutluluk, bereket ve sevgi istiyorum. İnanıyorum ki dünyada herkese yetecek herşey var. Yeter ki düşünelim, anlayalım ve bilinçlerimizi ve gözlerimizi açalım.

Dünya deneyimim için dünyaya gelmemi sağlayan anne-babama ve beni kardeşleri olarak seçen kardeşlerime ve bugüne kadarki yaşamıma dokunan her varlığa sonsuz teşekkürler.. İyi ki varsınız..


Beril Ötügen Savun

24 Ekim 2021